Google Çöktü mü? Türkiye ve Doğu Avrupa’da Büyük Erişim Sorunu

4 Eylül 2025 sabahı, dijital dünyanın nabzı bir anda durdu. Türkiye ve Doğu Avrupa’daki milyonlarca kullanıcı, Google’ın dev hizmetlerine ulaşamadı. Arama motoru sessiz, Gmail kapalı, YouTube karanlık, Haritalar donuktu. İnternetin görünmez altyapısı sallandığında hayatımızdaki pek çok şey de yerinden oynadı. Birkaç saatlik kesinti bile gündelik yaşamdan iş dünyasına, haber akışından e-ticarete kadar her alanı etkiledi. Peki bu kesinti neden yaşandı? Hangi ihtimaller öne çıkıyor? Ve en önemlisi, bu olay gelecekte bize ne anlatıyor?

1. Sahne Öncesi – Olay Nasıl Başladı?

Sabahın erken saatlerinde kullanıcılar farklı platformlarda ortak bir sorundan bahsetmeye başladı: Google çalışmıyordu.

• 10:00 civarı: Türkiye, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Hırvatistan ve Gürcistan başta olmak üzere geniş bir coğrafyada Google hizmetlerine erişim bir anda yavaşladı ya da tamamen koptu.

• Downdetector alarmları: Dakikalar içinde binlerce şikâyet kaydedildi. Grafikler dikey bir sıçrama yaparak krizin büyüklüğünü gözler önüne serdi.

• Sosyal medya kaosu: Twitter/X, Facebook ve Instagram kullanıcıları “Google yoksa hayat da yok” esprileriyle gündemi şenlendirdi. Ancak arka planda pek çok şirket çalışanı, iş toplantılarını ertelemek ya da alternatif çözümler bulmak zorunda kaldı.

2. Perde Arkası – Olası Nedenler

Google henüz kesin bir açıklama yapmasa da uzmanlar ve kurumlar birkaç farklı senaryoyu masaya yatırdı:

• Altyapı ve DNS sorunları: Küresel ölçekte çalışan sistemlerde en küçük bir yönlendirme hatası bile milyonlarca kullanıcıyı etkileyebilir. Bu kesintinin de altyapısal bir arızadan kaynaklanmış olabileceği konuşuluyor.

• Regülasyon boyutu: Türkiye’nin Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM), Google’dan teknik rapor talep etti. Bu, devletlerin artık yalnızca pasif gözlemci değil, aktif denetçi rolünde olduklarını gösteriyor.

• Jeopolitik faktörler: Bazı analistler, Doğu Avrupa’daki siber tehditlerin ve bölgesel gerilimlerin bu tip olaylara zemin hazırlayabileceğini dile getirdi. Ancak bugüne dek hiçbir grup sorumluluk üstlenmedi.

3. Kriz Yönetimi – Google ve Kullanıcılar Nasıl Tepki Verdi?

• Kullanıcı refleksi: İnsanlar anında sosyal medyaya yöneldi, farklı tarayıcılar denedi, VPN çözümleri aradı. Bu da krizin aslında sadece teknik değil, psikolojik bir boyutu olduğunu ortaya koydu.

• İş dünyasının sınavı: Uzaktan çalışan ekipler, toplantılarını ertelemek zorunda kaldı. E-ticaret siteleri sipariş süreçlerinde gecikme yaşadı. Küçük işletmelerden dev şirketlere kadar herkes bu kesintiden nasibini aldı.

• Google’ın sessizliği: Olayın ilk saatlerinde Google’dan resmi bir açıklama gelmedi. Bu durum, kullanıcıların “şeffaflık” beklentisini daha da artırdı. Kriz iletişimi açısından geciken açıklamalar, kullanıcı güvenini olumsuz etkileyebilir.

4. Çözülme – Hizmetler Ne Zaman Döndü?

• 1–2 saat içinde toparlanma: Kesinti sabahın ilerleyen saatlerinde kademeli olarak çözülmeye başladı. Öğlene doğru birçok kullanıcı Google servislerine yeniden erişebildi.

• Kurumların takibi: USOM’un teknik rapor talebi, bu kesintinin uzun vadede raporlanacağı ve resmi kayıt altına alınacağı anlamına geliyor. Bu da gelecekte benzer olaylarda daha hızlı çözümler için veri sağlayacak.

5. Gelecek – Neler Öğrendik ve Neler Bekliyor?

Bu olay bize dijital dünyada üç kritik dersi hatırlattı:

1. Bağımlılık: Google gibi tek bir ekosisteme bu kadar bağlı olmak, risk faktörünü artırıyor. Kullanıcıların ve şirketlerin alternatif çözümler geliştirmesi gerekiyor.

2. Şeffaflık: Büyük teknoloji devlerinin kriz anında hızlı, net ve güven verici açıklamalar yapması artık zorunlu. Aksi halde kullanıcı güveni ciddi yara alıyor.

3. Dayanıklılık: Bölgesel yedekleme stratejileri, güçlü altyapılar ve uluslararası iş birlikleri olmadan dijital dünyanın sürdürülebilirliği sorgulanır hale geliyor.

Google’ın birkaç saatlik çöküşü, hepimize dijital dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu sadece bir kesinti değil; aynı zamanda teknolojiye bağımlılığımızın bir aynası. Gelecek, daha sağlam altyapılar, daha güçlü kriz iletişimi ve regülasyonlarla uyumlu iş modelleri gerektiriyor.

Google çöktü, ama bizlere sağlam dersler bıraktı.